Fatih Altaylı, 08 Ağustos 2024 tarihli yayınında güncel siyasi ve sosyal konulara dair yorumlarını sunuyor. Ele aldığı konular arasında spor, ekonomi, sağlık ve siyaset yer alıyor.Altaylı, bazı konularda eleştirel bir bakış açısıyla yorum yaparken, bazılarında ise daha uzlaşmacı bir tavır sergiliyor.

Konuştuğu başlıca konular şunlardır:

• Olimpiyatlar ve Ebrar Karakurt: Altaylı, voleybol milli takımımızın oyuncusu Ebrar Karakurt’a ve ona yapılan hakaretlere değiniyor. Karakurt’un bu hakaretlere karşı dik duruşunu takdir ediyor.
• Paris Olimpiyatları’nın organizasyonu: Altaylı, Paris Olimpiyatları’nın organizasyonunda yaşanan aksaklıkları ve sporcuların kaldığı yerlerin yetersizliğini eleştiriyor.
• Sağlık turizmi ve estetik ameliyatlar: Altaylı, Türkiye’de sağlık turizminin gelişmesini ve estetik ameliyatların artmasını ele alıyor. Özellikle bazı dandik estetik merkezlerinin yol açtığı sorunlara dikkat çekiyor.
• Hamas lideri Yahya Sinwar: Altaylı, Hamas lideri Yahya Sinwar’ın İsrail’e karşı artan tehditlerini ve bu durumun bölgedeki gerilimi nasıl etkileyebileceğini yorumluyor.
• Ekonomik kriz ve döviz kuru: Altaylı, Türkiye’deki ekonomik krizi ve döviz kurunun artmasını eleştiriyor. Özellikle yurt dışı alışverişlerindeki vergi zammına tepki gösteriyor.
• TFF Başkanı Hacı Osmanoğlu ve MİT ile ilişkisi: Altaylı, TFF Başkanı Hacı Osmanoğlu’nun MİT ile ilişkisi hakkında çıkan haberleri yorumluyor. Osmanoğlu’na bir şans verilmesi gerektiğini savunuyor.
• Cumhurbaşkanı’nın “ev zencisi” sözü: Altaylı, Cumhurbaşkanı’nın muhalefete yönelik olarak kullandığı “ev zencisi” sözünü eleştiriyor. Bu sözün ayrımcı ve incitici olduğunu savunuyor.

Öne Çıkan Başlıklar

• Paris Olimpiyatları: Altaylı, olimpiyatlardaki kötü organizasyonları ve sporcuların karşılaştığı olumsuz şartları eleştiriyor. Fransız seyircilerin davranışlarından ve sporcuların kaldığı yerlerin yetersizliğinden bahsediyor, Eda Erdem’in sponsoru Yatsan’dan bir yastık götürmesini överek esprili bir şekilde dile getiriyor.
• Voleybol Milli Takımı: Ebrar Karakurt ve Melisa Vargas’ın başarılı performanslarını ve karşılaştıkları hakaretleri anlatıyor. Altaylı, bu tür hakaretlerin kabul edilemez olduğunu vurguluyor ve Ebrar’ın kendisini savunma biçimini takdir ediyor. Ayrıca, kendisine hakaret edenlere karşı açtığı davalardan elde ettiği parayı Atatürkçü gençlerin eğitimine bağışladığını belirtiyor.
• Oda TV’deki Can Atalay yazısı: Altaylı, Can Atalay’ın tahliyesi hakkında yapılan spekülasyonlardan bahsediyor ve Osman Kavala’nın davasıyla ilgili düşüncelerini paylaşıyor. Kavala’nın haksız yere ceza aldığını savunuyor ve Cumhurbaşkanı’nın bu davada kişisel bir saplantısı olduğunu iddia ediyor.
• Kemal Kılıçdaroğlu ve Muhalefet İlişkileri: Altaylı, Kemal Kılıçdaroğlu’nun muhalefetle olan ilişkilerini ve seçim sonrası durumunu tartışıyor. Kılıçdaroğlu’nun seçimden sonra CHP’nin başarısızlığına rağmen neden hala lider pozisyonunda olduğunu sorguluyor.
• Diyanet ve Eğitim: Altaylı, Diyanet’in okullarda etkinlik düzenlemesini eleştiriyor ve bunun eğitime zarar verdiğini savunuyor. Devlet okullarında dini kurumların etkinlik düzenlemesinin yanlış olduğunu belirtiyor.
• Abdüllatif Şener ve Meclis: Abdüllatif Şener’in oğlunun psikolojik sorunları olmasına rağmen mecliste işe alınmasını eleştiriyor. Böyle bir durumun güvenlik riski taşıdığını vurguluyor ve meclisin bu konuda daha dikkatli olması gerektiğini söylüyor.
• Sağlık Turizmi ve Kalite: Türkiye’nin sağlık turizmindeki yerini ve kalitesini ele alıyor. Bazı sağlık merkezlerinin yetersiz ve riskli hizmetler sunduğunu, bunun da ülkenin itibarını zedelediğini ifade ediyor.
• Hamas ve İsrail: Altaylı, Hamas’ın İsrail ile olan ilişkisini ve 7 Ekim saldırılarının arka planını değerlendiriyor. Hamas’ın bazı eylemlerinin İsrail’in işine yaradığını ve bu durumun Ortadoğu’daki dengeleri nasıl etkilediğini tartışıyor.
• Kur Korumalı Mevduat ve Ekonomi: Kur korumalı mevduatın Türkiye’ye ekonomik olarak büyük zarar verdiğini ve bu sistemin yanlış olduğunu savunuyor. Mehmet Şimşek’in bu konuda dürüst ve çabalı olduğunu, ancak sistemin düzeltilmesi gerektiğini vurguluyor.
• TFF Başkanı’nın “MİT” iddiası: Fatih Altaylı, TFF Başkanı Hacı Osmanoğlu’nun MİT’in Sarallar ile ilişkisi hakkında ekip kuracağı iddiasını spor röportajında dile getirmesini garip buldu. Bu tür bir iddianın sadece federasyon başkanıyla sınırlı kalmaması gerektiğini, spor kulüpleri ve yöneticilerinin de incelenmesi gerektiğini vurguladı.
• Cumhurbaşkanı’nın “Ev zencisi” ifadesi: Altaylı, Cumhurbaşkanı’nın “ev zencisi” ifadesini kullanmasının çok ağırına gittiğini ve bu tür bir söylemin muhalefet tarafından kullanılmış olsaydı, büyük tepkiler alacağını düşündüğünü ifade etti. Bu ifadeyi vatandaşlarına karşı kullanmasının üzücü olduğunu belirtti.