Senem Görür Yücel | Kumru Başer | İngiltere aşırı sağcı sokak olayları
Medyascope TV’de Senem Görür Yücel’in konuğu İngiltere’de yaşayan gazeteci Kumru Başer. Yücel, Başer ile İngiltere aşırı sağcı sokak olaylarını değerlendiriyor. Kumru Başer, İngiltere’nin kuzeybatısındaki Southport kasabasında meydana gelen bir çocuk cinayeti olayının ardından başlayan protestoları ele alıyor. Bu olay sonrasında sosyal medyada yayılan yanlış bilgiler üzerine inşa edilen bir öfke dalgası, göçmen ve Müslümanlara yönelik saldırılara yönelik izlenim ve değerlendirmelerini aktarıyor.
Bakarsanız İşçi Partisi iktidarda ama göçmenler söylemi söz konusu olduğunda aşırı sağın söylemleri geçerli. Aslında bu 14-15 yıldır çok satan bulvar gazetelerinin dilindeki kini gösteriyor.
Kumru Başer | 05.08.2024
Video içeriğinde yer alan başlıca konular:
- Toplumun Tepkisi: Protestoların yarattığı korku ve endişeye rağmen, bazı toplulukların gösterdiği dayanışma ve tepki.
- Protestoların Ortaya Çıkışı: Bir çocuk cinayeti olayının ardından sosyal medyada yayılan yanlış bilgiler üzerine inşa edilen öfke dalgası.
- Hedef Gruplar: Protestoların Müslümanlara, Asyalılara ve diğer etnik gruplara yönelik saldırılar içermesi.
- Siyasi Atmosfer: İngiltere’deki aşırı sağın yükselişi ve bu olaylardaki rolü.
- Ekonomik Durum: İngiltere’nin ekonomik sorunları ve göçmenlere yüklenen suçlamalar.
- Hükümetin Tutumu: İngiltere hükümetinin olaylara verdiği tepki ve alınan önlemler.
Öne Çıkan Başlıklar: İngiltere Aşırı Sağcı Sokak Olayları
- Southport’ta Cinayet ve Protestoların Başlaması: 29 Temmuz’da İngiltere’nin Southport kasabasında 17 yaşında bir genç, bir dans atölyesinde üç kız çocuğunu öldürdü. Bu olay sonrası, sosyal medyada yayılan yanlış bilgilerle, genç hakkında yanlış bilgiler yayıldı ve bu dezenformasyon, aşırı sağcı ve Müslüman karşıtı protestoların başlamasına neden oldu.
- Protestoların Yayılması ve Şiddet Eylemleri: Yanlış bilgilere dayalı olarak başlayan protestolar, özellikle göçmenlerin ve Müslümanların yoğun yaşadığı bölgelerde şiddet eylemlerine dönüştü. Bu süreçte, dükkanlar yağmalandı, camilere ve otellere saldırılar düzenlendi, ve polisin müdahalesi ile olaylar kontrol altına alınmaya çalışıldı.
- Hükümet ve Halkın Tepkisi: İngiltere hükümeti, Başbakan Keir Starmer önderliğinde hızlı ve sert bir tepki gösterdi. Şiddet eylemlerine katılanlar gözaltına alındı ve internet üzerinden bu eylemleri teşvik edenlere yönelik önlemler alındı. Ayrıca, halkın büyük bir kısmı bu eylemlere karşı çıktı ve yerel temizlik ve dayanışma hareketleri ile saldırıya uğrayan bölgelerde destek verdi.
- Politik ve Sosyal Durum: Protestolar, ekonomik zorluklar yaşayan ve işsizlik oranı yüksek olan bölgelerde yoğunlaştı. Göçmen karşıtı söylemler, aşırı sağ partiler ve medya tarafından desteklendi ve ana akım siyasete de yansıdı. Özellikle, İşçi Partisi ve muhafazakar partiler, göçmen karşıtı söylemleri benimsedi.
- Aşırı Sağın Yükselişi ve Küresel Bağlam: Göçmen karşıtlığı ve aşırı sağın yükselişi, sadece İngiltere’de değil, dünya genelinde bir sorun olarak görülüyor. Ekonomik sıkıntılar ve toplumsal huzursuzluklar, göçmenlerin ve azınlıkların hedef alınmasına yol açtı. Bu durum, popülist politikacılar ve medya tarafından desteklenen bir trend haline geldi.