LGBT’yle Kafayı Bozmuş Bir Ülke!
Yılmaz Özdil, 29 Temmuz 2024 tarihli yayında Paris 2024 Olimpiyatları açılışını, Cumhuriyet tarihindeki olimpiyata katılan milleri, Sözcü Gazetesi’nde yayınlanan icra haberini değerlendiriyor.
206 ülke katılıyor. Türkiye’den başka kendi milli rengiyle katılmayan ülke var mı?
Yılmaz Özdil, 29.07.2024
Yılmaz Özdil’in görüşleri:
- Türkiye’nin ekonomik olarak büyük sorunları olduğunu düşünmektedir.
- İktidarın bu sorunları çözmek yerine insanların dikkatini başka şeylere çekmeye çalıştığını söylemektedir.
- Paris Olimpiyatları’nın açılış töreninin çok başarılı olduğunu ve Türkiye’nin bu konuda geri kaldığını düşünmektedir.
- İnsanların bilinçlenmesi ve mücadele etmesi gerektiğini söylemektedir.
Yılmaz Özdil’den Cumhuriyet tarihindeki olimpiyata değer bilgiler:
- 100 yıl önceki 1924 Paris olimpiyatına sadece 44 ülke katılmıştı. 44 ülkeden biri henüz 1 yaşında olan Gencecik Türkiye Cumhuriyeti. Olimpiyat komitesi olimpiyata katılacak olan ülkelerin mutlaka Milletler Cemiyeti’ne üye olması şartını koşuyordu Ama bu şartı henüz 1 yaşındaki Türkiye Cumhuriyeti için bozdular. Atatürk dedi ki “biz katılmak istiyoruz” Hayır diyemediler. Beş branşta 21 sporcumuz da Paris’te temsil edildik: Atletizm, Güreş, Halter, Futbol, Eskrim,
- Mehmet Ali Aybar, 100 metre koşucusu
- Ömer Besim Koşalay, ilk kez eşofman giydi. Atlet, güreş, futbol gibi farklı alanlarda ülkemizi temsil etti.
- Cavit Cav, milli bisikletçi. Bisiklet fabrikası kurdu bisikletin yanı sıra tekerlekli sandalye üretimi yaptı. Sağlık Bakanlığı’na dilekçe yazdı, dedi ki “bedenimi Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi bağışlamak istiyorum”. Bağışladı.
- Şinasi Şahin Giray, atlet
- Yunus Nusret Unat, bisikletçi
- Tacettin Öztürk Mendi, olimpiyat tarihinin en genç bisikletçisi.
- Fuat Balkan, Eskrimci
- Ulvi Yenal, futbolcu
- Nihat Bektik, futbolcu, atlet, yüzücü, yelkenci, kürekçi, binici, hokeyci
“Benim başörtülü bacım” falan diyordu, başörtüsünü de donla birlikte hacz ettiler.
Yılmaz Özdil, 29.07.2024
Öne Çıkan Başlıklar
- Olimpiyat Açılışı ve Türkiye’nin Tepkisi: Paris Olimpiyatlarının açılış töreni, Türkiye’de büyük tepki topladı. TRT, drag queen gösterisi sırasında yayını kesti. Türkiye, açılış törenini sansürleyen tek ülke oldu ve bu durum eleştirildi.
- Olimpiyat Açılışı ve Küresel Devrim: Yılmaz Özdil, Paris Olimpiyatları’nın açılış törenini bir devrim olarak nitelendiriyor. Törenin sadece spor organizasyonu değil, aynı zamanda özgürlük, eşitlik ve kardeşlik mesajlarıyla küresel bir iletişim devrimi olduğunu belirtiyor.
- LGBT ve Tepkiler: Türkiye’de olimpiyat açılışı LGBT temalı bulunduğu gerekçesiyle eleştirildi. Özdil, olimpiyatların farklılıkları ve insan haklarını kapsayan bir etkinlik olduğunu vurguluyor ve bu tepkilerin yeniliklere kapalı olmanın bir göstergesi olduğunu savunuyor.
- Milli Renkler ve Eleştiriler: Olimpik milli takımın kıyafetlerinin turkuaz olması eleştirildi. Özdil, Türkiye’nin milli renklerinin kırmızı-beyaz olduğunu, ancak son yıllarda bu renklerin turkuaza çevrildiğini belirterek bu durumu eleştiriyor.
- Olimpiyatlar ve Ekonomik Faydalar: Paris Olimpiyatları’nın, Fransa’ya büyük ekonomik getiriler sağladığı belirtiliyor. Özdil, olimpiyatların ülke tanıtımı ve ekonomik getirileri açısından önemli olduğunu vurguluyor ve Türkiye’nin olimpiyat konusunda eksikliklerini eleştiriyor.
- Geçmişteki Başarılar: Türkiye Cumhuriyeti’nin 1924 Paris Olimpiyatları’na Milletler Cemiyeti’ne üye olmamasına rağmen katılma başarısı ve 1928 Amsterdam Olimpiyatları’ndaki sporcuların yüksek eğitim seviyeleri, dönemin liyakatli yönetiminin ve Cumhuriyet’in gençliğinin başarısını vurguluyor.
- Liyakat ve Eğitim: 1928 Amsterdam Olimpiyatları’na katılan sporcuların büyük başarıları ve sonrasında üstlendikleri önemli görevler, o dönemdeki liyakatli ve eğitimli yönetici ve sporcu kadrosunun değerini gösteriyor.
- Mevcut Durumun Eleştirisi: Günümüzde Türkiye’nin olimpiyatlarda eskisi kadar başarılı olamaması ve yönetici zihniyetinin düşüklüğü eleştiriliyor. Ülkedeki liyakatsizlik seviyesinin artması, Türkiye’nin 100 yıl önceki başarısına kıyasla büyük bir gerileme olarak değerlendiriliyor.
- Ekonomik Sorunlar: 22 yıldır iktidarda olan hükümetin ekonomik politikalarının eleştirisi yapılıyor. İcra dosyalarının sayısındaki artış ve insanların temel eşyalarının bile haczedilmesi, ekonomik sorunların derinliğini gösteriyor.
- LGBT ve Popüler Kültür Eleştirisi: Hükümetin LGBT konusundaki tutumu ve popüler kültür üzerinden yapılan eleştiriler, ülkenin gerçek sorunlarına odaklanmaktan uzaklaşıldığını ve liyakatli yöneticilerin seçilmesinin önemini vurguluyor.